Öz: Bilgi ve bilim duragan olmanin aksine; degisen, dönüsen ve gelisen kavramlardir. Insanlik teknoloji yarisinda bir adim daha önde olmak için yarisirken diger taraftan insanligi büyük bir tehlike beklemektedir: insanin dogadan kopusu ve sagliksiz yasam. Teknolojik gelismelerin hayatlarimizi kusatmasi sonucunda dogal hayatla olan baglarimiz da gitgide zayiflamaktadir. Dogadan kopusun sonucu olarak sagliksiz bir beden, sagliksiz bir birey, dolayisiyla sagliksiz bir toplum olusmakta, tüm insanligi etkileyen maddi ve manevi tahribatlar meydana gelmektedir. Egitim ortamlarimizda da bu büyük tehlikenin yansimalari yasanmaktadir. Bu çalismanin amaci; teknoloji çagi denilen günümüz de, yaygin kullanilan ve her geçen gün artan teknolojik araç (bilgisayar, tablet, sanal oyun, akilli telefon, playstation vs.) bagimliligi ve bunun çocuklar üzerindeki zararli etkilerini ortaya koyarak, literatür taramasina dayali olarak, çocuklarin bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelisimlerini saglayici, organik oyunlarin oynandigi bir egitim modeli hakkinda çesitli görüs ve öneriler gelistirmektir.
Anahtar Kelimeler: Oyun, Dijital Bagimlilik, Organik Oyunlar, Organik Oyun Alanlari
Organic Games and Organic Playgrounds
Abstract: Knowledge and science are not static concepts. It is changing, transforming and evolving concepts. Humanity is racing to be ahead in the technology race. On the other hand, it is a great danger awaits humanity: getting away from nature and unhealthy life. Technological equipment surrounds our lives. For this reason, our relationship with the natural world has been weakening. As a result of that unhealthy individual and unhealthy society has been arising. Furthermore, a great damage affecting all the humanity has been taking place. We feel reflections of this significant danger in our educational milieu. The aim of this research is to state spreading addiction technology (computer, tablet, online games, smart phones, play stations, etc.) and its effects on children. We develop ideas and suggestion based on literature to prevent this problem by letting child play traditional games in a new environment that we suggest.
Keywords: Games, Digital Addiction, Organic Games, Organic Playgrounds
GIRIS
Oyun, genel tanimiyla belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kuralli ya da kuralsiz gerçeklestirilen, her durumda çocugun isteyerek ve hoslanarak yer aldigi, fiziksel, bilissel, dil, duygusal ve sosyal gelisimin temeli olan, gerçek hayatin bir parçasi ve çocuk için en etkin ögrenme süreci olarak ifade edilmektedir (Dönmez, 1992). Oyun; çocugun kendini ifade ettigi, yeteneklerini fark edebilecegi, yaratici potansiyelini kullanabildigi, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini gelistirebilecegi önemli bir firsattir. Oyun kendi içinde bir bütündür, dogaçlamadir, eglenceli bir etkinliktir, belli bir sira ve mantik gerektirmez, çatismalardan uzak özgür bir ortamdir ve içten güdümlüdür. (Dinç, 1993; Sevinç, 2004).
Oyunun Çocuklar Için Önemi
Oyunu çocuklarin bosa harcadiklari bir zaman olarak degerlendirmemek gerekir. Çünkü çocuklar hayati oyun ile ögrenmekte, bu anlamda oyun içinde ögrendiklerini hayatlarina transfer etmektedirler. Montaigne "Çocuklarin oyunu oyun degil, en ciddi ugraslaridir." diyerek oyunun çocuk için önemini vurgulamistir.
Oyunun çocuk için önemini ve çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini söyle siralamak mümkündür:
* Oyun, çocuklar için kesfetme, ögrenme, kendini ifade etmek demektir.
* Oyun, çocugun en dogal ögrenme ortamidir.
* Oyun yoluyla çocuk yaraticiligini gelistirir, sosyal ve kültürel anlayislar gelistirir, problemleri tanima ve çözme firsatini bulur.
* Konusmayi ve fikrini paylasmayi, kendi bedenini güçlendirmeyi ve kontrol etmeyi çevresiyle iliski kurmayi ögrenir.
* Oyun, çocugun sayilari tanima, konusma, erken okuma gibi becerilerinin gelismesine de yardimci olur.
* Oyun, çocuk için sadece egitsel yönden degil onun ruh sagligi açisindan da büyük önem tasimakta ve duygusal iliskilerin baslatilmasi için en iyi ortamlar hazirlamaktadir.
* Çocuk oyun sirasinda son derece bagimsiz kendi basina buyruk, kendi dünyasinda özgür hareket ederek duygusal rahatlama elde eder.
* Oyun etkinliklerinde, çocuklarin oyundaki etkilesim düzeyine iliskin gerçeklik düzeyiyle oyun rollerinde ortaya konan hayali düzeyi arasinda siki bir iliski bulunmaktadir.
* Oyun etkinlikleri yoluyla çocuklar karsilikli olarak etkin ve verimli bir konusmaci ve dinleyici olma firsatini bulurlar.
* Oyun etkinliklerine katilim çocuklarin sosyal kavrayis yeteneginin gelismesi yaninda dilde bir uyaniklik da saglamaktadir (MEB, 2009).
Görüldügü üzere oyun çocuklarin beden sagligina, toplumsal ve ahlaki yönlerine ve egitimlerine birçok katki sunmaktadir. Ancak tamda bu noktada sorulmasi gereken sorular sunlardir: "Tüm oyunlar bu katkilari sunmakta midir? Ne tür oyunlar bu katkilari sunmaktadir? Dijital oyunlar için de bu sayilan olumlu yönler geçerli midir?" Bu sorularin cevabi bizi 'Organik Oyunlar' adini verdigimiz, halk kültürü içinde kendine yer bulmus, çocugun fiziksel, bilissel ve sosyal becerilerini harekete geçiren kanserojen bir yan etkisi olmayan oyunlara götürecektir.
Dijital Bagimlilik, Organik Oyunlar ve Organik Oyun Alanlari
Günümüzde eskiye oranla çocuklari sokaklarda oyun oynarken daha az görüyoruz. Hele ki büyüksehirlerde bu oranin çok daha düsük düzeyde oldugunu gözlemleyebilmekteyiz. Eskiden oldugu gibi evlerinin önünde ip atlayip seksek oynayacak, top kosturacak alanlar bulamayan çocuklar, teknolojinin de cazibesine kapilarak bilgisayar oyunlari, tabletler derken oturduklari yerden hiç kalkmadan günü tamamlayabilmektedirler.
Uluslararasi alanyazinda "addiction" ya da "dependence" seklinde kullanilan "bagimlilik" kavrami, bir madde ya da davranisi kullanmayi birakamama veya kontrol edememe seklinde tanimlanabilmektedir. Bireyler sigara, alkol, uyusturucu gibi birçok maddeye bagimli olabilmektedir. Ancak bagimlilik denince akla sadece sigara, alkol, uyusturucu vb. madde bagimliliklari gelmemeli, bunun yaninda fiziksel bir maddeye dayanmayan, davranis tabanli yeme bagimliligi, oyun bagimliligi, seks bagimliligi, bilgisayar bagimliligi, televizyon bagimliligi, alisveris bagimliligi, internet bagimliligi vb. bagimliliklardan da söz edilebilir (Egger ve Rauterberg, 1996, Greenfield, 1999; Akt. Günüç ve Kayri, 2010).
Dijital bagimlilik olarak da adlandirabilecegimiz bilgisayar, internet, cep telefonu, televizyon, sanal oyun bagimliligi vb. bagimliliklari alkol, sigara, uyusturucu bagimliliklariyla ayni cümlede kullanmamizda herhangi bir sakinca görünmemektedir. Çünkü tümünde davranisi kontrol edememe, olumsuz sonuçlarina ragmen davranisin süreklilik arz etmesi bagimlilik kavrami için ortak özelliklerdir.
Artik hayatimizin ayrilmaz bir parçasi haline gelen teknolojik araçlarin kullaniminin çok küçük yaslara kadar indigini görmekteyiz. Teknolojiyle iç içe büyüyen bu nesil için artik dijital olmayan araç gereçler, oyuncaklar, siradan, basit ve ilgi çekmemektedir. Anne ve babasinin akilli telefonlariyla veya bilgisayarda oyun oynamak çocuklarin daha fazla ilgi duydugu oyunlar halini almaktadir. Diger taraftan evlerinde bilgisayar bulunanlar evlerinde, evlerinde bulunmayanlarin ise internet kafelerde sanal âlemde vakit geçirmek, sokakta parkta olmaktan çok daha tercih edilir oldugunu gözlemlemekteyiz. Ailelerin de çogu zaman bu durumdan sikâyetçi olmadiklarina da sahit olmaktayiz. Çünkü disarida islenen suçlarin medya araciligiyla olusturdugu sendromlar, çocugunu takip edemeyecek kadar ebeveynin mesguliyeti, ciddi trafik artisi vb. sebepler sokaklari güvensiz kilmaktadir. Çocuklarinin basina bir seyler gelmesinden korkan ebeveyn de çocugunun evde saatlerce bilgisayar veya TV karsisinda oturmasini daha güvenli bulmaktadir. Ancak durum hiç te sanildigi kadar güvenli degildir. Disaridaki tehlikelerden güvenli olarak ev içinde bulunan çocuk, monitör karsisinda da büyük tehlikelerle karsi karsiya kalmaktadir. Çünkü çocuk ve ergenlerin internet, bilgisayar ve televizyon karsisinda uzun zaman harcamalari ileride onlara büyük sikintilar yasatacak fiziksel, sosyal ve duygusal açidan problemlere neden olmaktadir. Üzerinde önemle durulmasi gereken bir durum olarak dijital araçlar, çocuklarin en aktif olmasi gerektigi dönemlerde onlari pasif durumda birakmakta ve iletisim kurmalarina engel olarak sosyallesmelerini olumsuz etkilemektedir.
Çocuklari sokaklarda oyun oynarken görmemek her ne kadar basit ve daha güvenli bir durummus gibi görünse de, aslinda çocuklarin sokaklarda, oyun bahçelerinde olmamasi demek, kapali bir mekânda hareketsiz kaldiklari anlamina gelmektedir. Sagliksiz beslenme ve kronik hastaliklarin yaninda fiziksel hareketsizligin de çesitli saglik sorunlarina yol açtigi bilinmektedir. Bu saglik sorunlarinin basinda da Obezite hastaligi gelmektedir. Obezite, enerji aliminin enerji tüketiminden daha fazla oldugu durumlarda yag dokusunun artmasiyla ortaya çikan sosyal, psikolojik ve ciddi tibbi sorunlar yaratabilen önemli bir saglik problemidir (Sarbat ve Demirkol, 1999). Obezlik, son yillarda sadece yetiskinlerin degil maalesef çocuklarin da en büyük sorunlarindan biri haline geldi. Dünyada oldugu gibi ülkemizde de obez çocuk sayisi hizla artmaktadir. Ülkemizde toplumun %30'undan fazlasi (erkeklerin % 7,9'u, kadinlarin %23,4'ü) obezdir. Birçok kronik hastaligin Obeziteyle yakindan iliskili oldugu da bilinmektedir. Pek çogu da asiri kilolu yani Obezite sinirinda bulunmaktadir. Bu salgin hastalikta en temel nedenlerin basinda sagliksiz beslenme aliskanliklari ve hareketsizlik gelmektedir. Süphesiz teknolojideki gelisme ve dogadaki betonlasma da çocuklari hareketsizlige sevk etmektedir (Altunkaynak ve Özbek, 2006).
Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonunun (TÜDOF) 2012' de yayinlamis oldugu raporda dünyada ve ülkemizde dijital oyunlar hakkinda önemli bulgulara yer vermistir:
* Dünyada 1 milyarin üzerinde insan dijital oyun oynamaktadir.
* Insanlar giderek daha küçük yasta (5-6 yas) oyunla tanismaktadirlar.
* Angry Birds oyununu 450 milyondan fazla kisi indirmistir.
* 250 Milyondan daha fazla kisi Zynga'nin FarmVille, CityVille gibi oyunlarini oynamaktadir.
* Xbox Kinect, sadece 60 günde 8 milyon adet satarak Guinness rekorlar kitabina en hizli satilan elektronik ürün olarak girdi.
* Oyun sektörü, 70 milyar dolarlik devasa bir sektördür.
* Call of Duty, 24 saatte 223 milyon Euro'luk satis yapmistir.
* Facebook %80 oyun oynamak için kullanilmaktadir.
* Krizlerden en az etkilenen ve katma degeri çok yüksek sektör oyun sektörüdür.
* Türkiye 30 Milyon Facebook kullanicisiyla Dünya'da 4. sirada yer almaktadir.
* Türkiye'de 20 binden fazla internet kafe bulunmakta, internet kafelerde ise en çok oyun oynanmaktadir.
* Güney Kore, Çin ve Amerikali büyük oyun sirketlerinin gözü genç nüfusuyla Türkiye' nin üzerindedir.
* Türkiye'de 20 milyon oyuncu bulunmaktadir.
* Türkiye'de oyun sektörünün büyüklügü yaklasik 150-200 milyon dolardir.
Dünyada ve ülkemizde gitgide yayginlasan internet, sosyal medya, sanal oyunlar ve sanal iletisim araçlarinin bilinçsizce ve yanlis kullanimi, sagliksiz bedenler, sagliksiz iliskiler, sagliksiz beslenmeler ve sagliksiz duygusal baglanmalara neden olmaktadir.
Mehmet Turan (2012) da yayinlamis oldugu makalede, sanal oyunlarin çocuklar üzerindeki negatif etkilerine dikkat çekerek, geleneksel çocuk oyunlarinin daha saglikli ve organik oldugunu belirtmistir. Sanal bagimliligi Turan söyle ifade etmektedir: "2012 yili itibariyle çocuklar âleminde 'hadi oyun oynayalim' ifadesi geçtiginde maalesef çocuklar sanal oyunlari daha iyi biliyor, kullaniyor ve oynuyorlar. CD-DVD veya internete dayali oynanan sanal oyunlar çocuklari esir almis durumda. Bunu birçok internet sayfasi, internet cafe ve ebeveynçocuk iliskilerinde daha rahat görmekteyiz. Çocuklarin sanal oyunlar ile hem maddi hem de manevi birçok sikinti ve kayip yasadigi var olan bir gerçektir. Söyle ki; sanal oyunlar ile çocuklarimiz sadece monitör, klavye ve koltukta oturma davranislarini dakikalarca hatta saatlerce yürütmekte ve bu durum çocukta hem zaman, hem parasal hem de fizyolojik performans açisindan birçok kayiplar yasatmakta ve çocugun anti-sosyal bir yapida yetismesine sebep olmaktadir."
Açik havada oyun oynamak, çocuklarin birlikte oynamalarina ve ögrenmelerine, kendi oyunlarini oynamalarina ve çevrelerini daha yakindan tanimlarina imkân tanimaktadir. Dört duvarin sinirlamasindan kurtulan çocuklar için genis oyun alanlarinin önemi büyüktür. Disarida kosma, atlama, ziplama, tirmanma, sürünme gibi fiziksel güç gerektiren hareketleri içeren oyunlar, ayni zamanda çocugun günesten ve temiz havadan yararlanmasini saglayarak bedensel gelisimini hizlandirmaktadir. Çocuklarimizi organik oyunlarla tanistirmak ve toprakla olan iliskilerini güçlendirmek günümüzün egitim programlarinda da yer edinmesi gerektigi açiktir. Çünkü arastirmalara göre toprakla oynamak çocugun gelisimini olumlu yönde etkilemektedir. Toprakla oynayan çocugun hem bedensel hem de ruhsal gelisimi yasitlarina oranla daha hizli olmaktadir. Çocuk toprakta oynamasiyla enerjisini disari atmasini kolaylastirmakta, serbest bir arazide kosan, hareket eden, oynayan çocugun kendine olan öz güveni de artmaktadir. Toprak ve kum çocugun denge mekanizmasinin gelisimine katki saglamaktadir. Fakat maalesef çocuklara sunabilecegimiz toprak alanlar git gide azalmakta, çocuklar asfalt ve beton sokaklarda oyun oynamak durumunda birakilmaktadir. Sokakta oynadiklari oyunlarin sayisi da bir elin parmaklarini geçmemektedir. Birçok çocuk ise dijital oyunlara bagimli hale gelmistir. Onlari organik oyunlarimizla tanistirmaliyiz.
Bu baglamda Turan (2012) geleneksel oyunlarin önemi hakkindaki görüsleri söyledir: "Geleneksel çocuk oyunlari söyledigimiz, çelik çomak, mendil kapmaca, sek sek, birdirbir, vb. oyunlar çocugun psiko-sosyal gelisimi açisindan çok önemlidir. Çünkü insan biyo-sosyal ve kültürel bir varliktir. Çocuk oyunlari insanin özünde olan konusma ve hareket etme becerilerini kazandirmada önemli bir role sahiptir. Ayrica çocugun sosyallesmesi ve kendine özgüven kazanmasi konusunda da katkisini yadsimamak gerekir. Bu açidan insan davranislarini degistirme mühendisleri olarak tanimladigimiz ögretmenlerimizin, etkili ve verimli bir ögretim süreci yürütmesi ve çocuk oyunlarinin çocugun sosyallesmesi yönüyle olan katkisini kabullenmesi ve ögretim sürecinde ve çesitli etkinliklerle bu oyunlari oynatmasi önemli bir görevi oldugu kanaatindeyim." Dolayisiyla bu oyunlarin ögretiminin planli bir sekilde yapilacagi alternatif egitim uygulamalari gelistirilebilir.
Egitim politikalari olusturulurken dijital bagimliligin gittikçe arttigi gerçegi göz önünde bulundurulmalidir. Okullarda organik oyun alanlari olusturularak, bu alanlarda kültürümüzde var olan, unutulmaya yüz tutmus organik oyunlar (çelik çomak, yedi kiremit, mendil kapmaca, körebe, sek sek, bes tas, misket, topaç vs.) ögretilip oynatilarak çocuklarin dijital oyunlara ve monitörlere bagimli hale gelmesinin önlenmesi gerekmektedir. Beden Egitimi derslerinde planli bir sekilde bu oyunlar ögretilmelidir. Bu oyun alanlari, özelliklede okul öncesi ve ilkokul dönemlerindeki çocuklarin hayati oyun ile ögrenmesi nedeniyle bedensel duygusal ve sosyal açidan olumlu katkilar saglayacaktir.
SONUÇ VE ÖNERILER
Çocuklar için oyunun önemi büyüktür. Egitim programlarinda ve egitim-ögretim esnasinda özelliklede oyun tabanli ögretim uygulamalarina agirlik verilerek dijital araçlara bagimli hale gelmesinin önlenmesi gerekmektedir. Egitimcilerin ve ebeveynin çocuklarin dogayla iliskilerini güçlendirecek arayislara girismelidir. Organik çocuk oyunlarinin çocugu daha aktif kildigi, bedensel, sosyal, duygusal ve zihinsel yönden sanal oyunlara nazaran daha gelistirici ve saglikli oldugu görülmektedir. Bunun yaninda egitim kurumlarinda da organik oyunlarin ögretiminin ve oynanmasinin gerçeklestirilecegi organik oyun alanlarinin olusturulmasi gerekmektedir.
* Bu makale, 21 - 23 Mayis 2015 tarihinde Bartin'da düzenlenen XIV. Uluslararasi Katilimli Sinif Ögretmenligi Egitimi Sempozyumu'nda sunulan sözlü bildiriden üretilmistir.
KAYNAKLAR
Altunkaynak B.Z. ve Özbek, E. (2006). Obezite: Nedenleri ve Tedavi Seçenekleri, Van Tip Dergisi: 13 (4):138-142.
Dinç, H. (1993). Çocuk Oyun Islevi ve Ögeleri, Yüksek Lisans Tezi, Yildiz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Istanbul.
Dönmez, N. B. (1992). Üniversite çocuk gelisimi ve egitimi bölümü ve kiz meslek lisesi ögrencileri için oyun kitabi, Izmir: Bayrak Matbaasi.
MillÎ Egitim Bakanligi (2009). MEGEP (Mesleki Egitim Ve Ögretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi) Çocuk Gelisimi Ve Egitimi Çocugun Gelisimi, Milli Egitim Bakanligi, Ankara
Sevinç, M. (2004). Erken Çocukluk Gelisimi ve Egitiminde Oyun, Istanbul: Yaylacik Matbaasi
Sarbat, G. ve Demirkol, M. (1999). "Obesite", Aysel Eksi (Ed.), Ben Hasta Degilim, Nobel Tip Kitapevleri, s.441-450
Turan, M. (2012). Organik Oyunlar, (http://www.so-der.org/doc.dr.mehmet-turan/2/organikoyunlar. html; 03.05.2014 tarihinde erisilmistir.)
TÜDOF (2012). Oyun Sektöründe 29 Yil, (https://www.tbmm.gov.tr/arastirma_komisyonlari/bilisim_internet/docs/sunumlar/turkiye_d ijital_oyunlar_federasyonu.pdf; 24.04.2015 tarihinde erisilmistir.)
Mehmet TURAN, Doç. Dr., Firat Üniversitesi, Egitim Fakültesi, [email protected]
Emir Feridun ÇALISKAN, Ars. Gör., Mus Alparslan Üniversitesi, Egitim Fakültesi, [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Bartin University, Faculty of Education 2015
Abstract
Knowledge and science are not static concepts. It is changing, transforming and evolving concepts. Humanity is racing to be ahead in the technology race. On the other hand, it is a great danger awaits humanity: getting away from nature and unhealthy life. Technological equipment surrounds our lives. For this reason, our relationship with the natural world has been weakening. As a result of that unhealthy individual and unhealthy society has been arising. Furthermore, a great damage affecting all the humanity has been taking place. We feel reflections of this significant danger in our educational milieu. The aim of this research is to state spreading addiction technology (computer, tablet, online games, smart phones, play stations, etc.) and its effects on children. We develop ideas and suggestion based on literature to prevent this problem by letting child play traditional games in a new environment that we suggest.
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer